Bes kadin biraraya gelince ne yapar? Fransizcalarinin kirik dokuklugune ragmen tam 5 saat boyu Fransizca sohbet eder, guler yer ve icer :) Eglenceli birgun oldu, bekledigimden de daha eglenceli. Bugun icin arkadaslarimi davet etmemin sebebi aslinda son zamanlarda buradaki arkadas sayimi azaltmaya calismam. Kulaga manyakca geliyor ama degil.
Gectigimiz 14-15 ayda kurdugum arkadasliklarin bana hicbir getirisinin olmadigini gordum. Bastan, J. nin de isi dolayisiyla, daha cok mevki sahibi kadinlarla arkadas oldum; milletvekili esleri, EP'de calisanlar vs. Hatta buradaki buyukelcimizin esiyle de arkadas oldum- herkesin "aah super bir kontakt, devam ettir arkadasligini" diye ittirdigi bir arkadaslik- ne ilginc, hatta tiksinc degil mi? Bu kadinlarin her biriyle disariya ciktim, alisveris yaptim, beraber saatler harcadim. En sonunda hepsinden kalan bir bosluk oldu. Hem de yokluklarinin degil varliklarinin yarattigi bir bosluk!
Ama bugun farkliydi. Bu arkadaslarimin hepsi dil okulunda tanidiklarim. Kaygilarimiz, deneyimlerimiz benzer, yaslarimiz yakin. Kendimi daha rahat hissediyorum onlarla. Galiba Bruksel'in bana yeniden hatirlattigi seylerden birisi bu oldu: Siradan arkadasliklar, hayatinizi kapladigi oranda, huzur ve rahatlik yerine sadece mutsuzluk, endise ve yorgunluk kaynagi.
Bugun gelen kimse ne pahali cikolatalar getirdi, ne de luks saraplar. Ama kurdugumuz abur cubur sofrasi bizi o kadar mutlu etti ki basinda maskesiz, gosterissiz ve kontrolsuz bir 5 saat harcadik. Tam da bu nedenle, arkadas sayimi azaltmaya calismama ragmen bugun onlari davet ettim. Bir parca huzur, bir parca samimiyet icin...