3 Mart 2013

Amelie Nothomb: Babayi Öldürmek ya da Ayna: Evimin hali perisan ben perisan...




Amelelikle entel dantel "La Dame de Monsieur" olmak arasinda git-geller yasadigim su gunlere serenadi Ayna'nin Anlatmaliymis Meger'i ile yapmak isterim: Evimin hali perisan, ben perisan, kimse yok isime karisan/ Ara sira balkona cikiyorum/ Feslegenler kurudugunda Ocak/ Ben bahari bekliyorum... Seviyorum ben bu sarkiyi. Avrupa'nin gelecegini ve Euro'nun bit bitlarini hararetle tartisigimiz su gunlerle guzel bir tezat, evimin, benim ve Pasak'in haliyle ise super bir uyum yakaliyor. Iste buna icilir! Bugunlerde favorim bol buzlu viski- oha, o kadar da buz koyulur mi diyenlere: Size ne be! 

J. butun bir ayi calisarak gecirdi. Lafin gelisi degil de gercekten gece ve gunduz, hafta sonlari da dahil. Isi sonunda teslim ettiginde bu sefer de benden "bir haftacik" daha istedi, kendi ozel vergi sorunlarini halledebilmek icin. Sonra da "sadece" 3-4 gunlugune Isvec'e ucacakmis, bu evraki teslim etmeye. Matematik'e vurursak 1 ay arti 1 hafta arti 3-4 guncuk yaklasik 1.5 ay ediyor. Ve ben boguluyorum. Yalnizlikltan, onu beklemekten, evli olmaktan ve aslinda evli olmamaktan, hayatimda sadece bir hayal olmasindan ve hayatimin kabusunun icinde yasamaktan... Herseyimi birakip arkama bile donup bakmamis olmaktan bazen pismanlik duyuyorum. Sistim. Yataga girdigimde bogulacak gibi hissediyorum. En sonunda dedim ki "Madem oyle, madem tek istedigin evcil hayvan gibi bana sahip olmak, evdeki varligimi hissetmek, o zaman serbest birak beni, o zaman acik evlilige cevirelim.. Ben bu kadar yalnizligi, sadece ayda bir kere sevismeyi, bir kere belki yemege cikmayi, ayri hayatlar surup ayni yatagi paylasmayi istemiyorum". Biliyorum, bir Turk erkegi olsa birbirimizi bu laflarin ustune gebertmistik, ama iste Iskandinav koca sahibi olmanin dayanilmaz hafifligi? Benim kocam anlasilan tam bir gerzek- de digerleri nasil acaba? Ben tabii ki blöf yaptim, kocam ise sessiz kaldi... Her zamanki gibi. Ne zor ismis bu evlilik!

Neyse... Bu yalnizlik gunlerimde Fransizca romanlara sardim. Hem Fransizcami ilerletirim hem de ne bileyim baska bir dunyaya acilirim diye dusundum. Aslinda ben Ingilizce'den bile roman okumuyorum, ki Ingilizcem Fransizcamdan 10 kat daha iyidir. Cunku kelime oyunlarini ve dilin inceliklerini herhalukarda kaciriyorum. Ustune kullanilan kelimelerin cesitliligi...

Amelie Nothomb'un Tuer le Pere- Babayi Öldurmek romani gorece kolaydi. Gayet sade bir dil kullanmis Nothomb. Roman da ince, sadece 130 sayfa, rahatlikla okunuyor yani. 

Kitabi bitirdigimde keske daha uzun olsaydi diye dusundum. Istese kalin bir roman yaratabilirdi bu hikayeden Nothomb, daha fazla detay ve tahlillerle. Ama yapmamis. Incecik romaninda normalde herhalde pek aklimiza gelmeyecek bir temadan cok surukleyici bir hikaye cikarmis. Iki sihirbaz, biri digerinin babasi olabilecek yasta: Yillarin deneyimli ve meshur sihirbazi  Norman Terence ve onun ogrencisi olmayi basaran Joe Whip. Arada bir de ates danscisi guzeller guzeli "Christina" var, Norman'in sevgilisi. 

Hikaye iki sihirbazin ustalik-ciraklik iliskisinin Christina ile de birlikte bir aile, bir baba-ogul iliskisine donusmesini anlatiyor. Ya da siz oyle dusunuyorsunuz! 

Nothomb baba-ogul iliskisini ve Ödip kompleksini anlatirken birden bire "secme özgurlugu" ve secimin gucuyle tum hikayeyi tersine cevirip okuyucuyu altust ediyor:

-- Je ne peut pas faire autrement. Les enfants que ne reconnait pas leur pere en souffrent. Mais il existe une souffrance plus grande: celle d'un pere que son enfant ne reconnait pas. 
(....)
On dit de certains rejetons qu'ils ont de qui tenir. Il peut arriver que le processus s'inverse et qu'un pere se mette a ressembler a son fils: Norman etait devenu fou. 

Aslinda kitabi okumadan once Amelie Nothomb'un birkac roportajini okumus, resimlerine bakmis ve kendisine inanilmaz gicik olmustum. Hele o sapkasi... Iyyh. Ama Ingilizce'de vardir ya "To be positively surprised", o haldeyim. Ben basarili buldum ve bitirinceye kadar da elimden birakamadim. Tavsiye ederim.  

PS: Fincani kapattim ama fal bakmayi bileniniz var mi? :)