16 Temmuz 2012

Nenem

Son 15 yildir bunun korkusuyla yasiyordum: Birgun ona birsey oldugu haberini verecekler. Ben yetisemeyecegim bile. Ya da yetissem de ne farkeder, onu kaybedecegim. 

Gecen hafta asagidaki postta da sozettigim telefon gelince  o gunun geldigini dusundum. Icimi tarifsiz bir uzuntu kapladi. Nenem, annemden cok sevdigim, annem yerine sevdigim, annemi sevmezken sevdigim, kucukken beni tek seven, koruyan, kollayan, can yoldasi olan o guzel kadin hastanedeydi. 26 kilo kalmis haliyle o ameliyati atlatamayacagini dusundum. Ama onun ne kadar guclu bir kadin oldugunu unutmusum... Ameliyati atlatti. Simdi bir iyi, bir kotu.. Ve ben yine telefonlardan korkarak yasiyorum. 

Dedemin Meryemey'i, 7-8 koyun en guzeli, agirliginca altin teklif edilen ama annesinin kiyip da vermedigi guzel nenem bugun 26 kiloluk benden de kisa miniminnacik bir kadin. Gecmisinden geriye tek kalan ise o kusursuz zekasi ve bilgeligi. Ve binlerce, milyonlarca kotu ani. 

Bir kere demisti; anne-babasinin evinden ciktigindan, 16 yasindan beri, surekli zulum goruyordu. Hayati bitmisti iste. Onu bekleyen artik sadece olumdu. Buna ragmen o cok sevdigi Allah'ina hala sitem etmez. Ben bile onun adina sitem ederken, o, O'ndan gelen herseyi kizmaksizin kabul eder. 

Dedem onu daha 3 gunluk gelinken dovmeye baslamis. Oyle de devam etmis. Hakaretler, doverek bayiltmalar, sonu veremlere kadar varan bir oykuye donusmus. Onun nasil olup da aklini yitirmedigine hic anlam veremiyorum. ya da acilasmadigina. Hergun dayak yiyen korku icinde yasayan bir kadin nasil olur da agresiflesmez? Hayatinda bir kerecik dahi olsun cocuklarina vurmaz? Oyle bir kadin iste benim nenem. Onun o sonsuz gururuna, pril pril aklina hicbir seyin nufuz edemeyecegi, delip gecemeyecegi kadar guclu. Dogustan demokrat. Okusa, Lordin'de degil de belki de Istanbul'un bilmem ne semtinde dogsa bugun belki de adini duyuyor olabilecegimiz kadar ozel. 

Onu nasil anlatacagimi bilemiyorum. Hic okula gitmemis ama tum rakamlari telefon numaralarini ezbere bilen, telefon rehberi tutan, 30'unda kurssuz okulsuz Turkce ogrenip de Kurt ya da Antep aksani olmaksizin harika Turkce konusan bir kadin o. Hala benim en kucuk cocukluk anilarimin detaylarini, gecen ay telefonda yaptigimiz gorusmede soyleyip de benim bile unuttuklarimi hatirlayan bir kadin. Yasadigi hayattan, tum o eziyetlerden bir hikaye cikarabilmis bir kadin. 

O benim gecmisim. Bugun beni ben yapan kisi. J. de bizi goren herkes de ayni seyi soyluyor: Benim ona ne kadar benzedigimi... Konsuma tarzlarimizdan huyumuza kadar ayni. Ben annemin degil ben Meryemey'in kiziyim. Ve simdi annemi kaybetmekten olesiye korkuyorum. Icimdeki acinin tarifi yok. Onu kaybetmek benim icin tum cocuklugumu kaybetmek demek. Su hayatta yapayalniz kalmak demek. Onun "benim ellerim sifalidir" diyerek nasirlasmis kurumus ellerinin iyilestirici oksamalarindan koca bir omur boyu mahrum kalmak demek. Bir daha asla basimi dizine yaslayip mesellerini dinleyemeden bir omur gecirmek demek. Koca bir omur. Onsuz katlanilamayacak kadar uzun bir omur...  Yasanmaya degmeyecek kadar anlamsiz bir omur...

3 yorum:

Janet dedi ki...

:.( Allah $ifa versin, iyilik versin, dualarim onun icin :.(

Null dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
koko dedi ki...

Cok tesekkur ederim canim benim. Dualarina gercekten ihtiyacimiz var..