9 Eylül 2012

Passa Porta ve Babil'in lutfu


Oldum olasi Pazar gunlerini sevmem. Bunun da arkasinda kesinlikle tek kanal Turkiye'sinin sabahin korunde baslayip ogleden sonra ikilere kadar devam eden Pazar Konseri kasvet ve zulmunun bunyemde yarattigi travma olduguna yemin edebilirim! Neyse, buyudum, Allah'a sukur kanallar cogaldi, derken magazin programlari falan aksamlara kadar.. Neyse, dagitmayayim; buyudum ama kasvetten kurtulamadim. Belcika'daki hayat tarzi da bu Pazar kasveti konusunda hic mi hic yardimci olmadi dogrusu. 

Buraya tasindigimdan beri sikayet ediyordum Pazar gunleri heryer kapali, hava dolayisiyla da eve kapanip kaliyoruz diye. Ama degilmis! 

Gunesli havadan yararlanip ciktigimiz bir Pazar gunu tesadufen Passa Porta'yi kesfettik. Passa Porta Sainte Katherine civarinda bence cok ama cok ozel bir kitabevi. Onu ozel kilan sadece Pazar gunleri acik olmasi degil. Onu ozel kilan Babil'in dilleri... 

"The curse of babel is in fact a blessing" yaziyor boylu boyunca giristeki duvarlarda: "Babil'in laneti aslinda bir lutuftur". Babil'i lutuf goren Passa Porta'da farkli dillerden kitaplar dillerine gore kategorize edilmiyor, aksine yanyana yeraliyor raflarda. Hatta bir rafin da resmini cektim; Flamanca, Ingilizce ve Fransizca kitaplari birarada gorebilirsiniz burada. Bence cok yaratici ve sempatik!


Sahibi ile biraz sohbet ettik. Turkce kitaplar da getirmesini istedim- aslinda daha once yaptiklarini ama kitaplari buraya getirince vergiler, gumruk derken maliyetlerin fiyatlara fena yansidigini soyledi- Orhan Pamuk'un romanlari Turk lirasi ile 70-80 liraya cikmis ve bu da dogal olarak okuyucuya cazip gelmemis. Passa Porta'nin bir de farkli ulkelerden yazarlari konuk eden ve kulturel aktivilerde bulunan bir dernegi var. Hatta iki sene once Orhan Pamuk'u buradaki okuyucularla biraraya getirmisler. Belki yine gelir...

Ha bir de neden "Passa Porta"? Ilk merak ettigim sey bu olmustu. Sokaga acilan uzun koridorumsu bir gecitten gecerek girebiliyorsunuz kitabevine- bu nedenle adi Passa Porta: bu isim hem gecide, hem koridora hem de kitabevinin han kapisini andiran kapilarina atifta bulundugu icin. 

Sanirim ben en cok Pazarlari gececegim o kapilardan! :)

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Oldum olasi Pazar gunlerini sevmem. Bunun da arkasinda kesinlikle tek kanal Turkiye'sinin sabahin korunde baslayip ogleden sonra ikilere kadar devam eden Pazar Konseri kasvet ve zulmunun bunyemde yarattigi travma olduguna yemin edebilirim! "

Bu tespiti görünce şok oldum! :):)

koko dedi ki...

Ortak travmalar mi yoksa? :):)