10 Eylül 2012

Uyandığında / When she woke


Ziyaretime gelen tüm arkadaşlarımdan bana roman getirmelerini istedim çünkü romanları Türkçe okumayı seviyorum ben, kendi dilimde tadını çıkara çıkara. Yoksa diğer kitapları her zaman Amazon'dan İngilizce olarak alabiliyorum. Zaten amazon.fr Belçika’ya ücretsiz kitap teslimatı yapıyor, o bakımdan zorluk da çekmiyorum.

Herkes ayrıldıktan sonra bu kitap yığınıyla basbasa kaldım. Zor bir secimdi ama önceliği Hillary Jordan’ın "Uyandığında" romanına verdim.

Uyandiginda'yi  feminist bir distopya olarak adlandırmak yanlış olmaz herhalde. Bu distopya bir ikinci büyük buhran ve salgın zührevi hastalıklar sonrası din ile devletin iç içe geçtiği, toplumun, ailenin ve kadın-erkek ilişkilerinin devlet destekli dini değerler etrafında şekillendiği geleceğin ABD'sinde geçiyor. Konuyu ayrıntılı yazmıştım ama sonradan vazgeçtim. Nasılsa internette rahatlıkla bulunabilir kısa bir özeti...

Aslında fikir sağlamken Uyandığında yine de bence çok başarılı bir roman değil. Hikaye biraz aceleye getirilmiş gibi. Detaylar ve neden-sonuç ilişkileri geçiştirilmiş, kimi yerlerde can alıcı gelişmeler dahi bir-iki cümleyle atlanmış. Bu da özellikle romanın ikinci yarısında rahatsız edici bir boyuta varıyor bence. 

Benim özellikle zayıf ve hatta biraz yavan bulduğum birkaç noktaya değinmek istiyorum. Kitabi okumak istiyorsanız bu bölümleri atlayabilirsiniz. 

İlk olarak, Hannah ve arkadaşı Kayla’nın renkli kaçakçılığı yapan bir çetenin eline düşüp Kasımcılar tarafından kurtarıldığı kisim fazlasiyla geçiştirilmiş. Bizim tek bildiğimiz ikisinin de çetenin eline düştükleri, kendilerine tecavüz ilacı verildiği ama Hannah’nin başına birsey gelmeden kurtarıldığı. Kayla’nın ise akıbeti kitabin sonuna kadar bir muamma olarak kalıyor ve sonunda sadece bir cümleyle veriliyor. 

Bu olayın hemen ardından Hannah’nin bir lezbiyen olan Simone ile hem de kendisinin ısrarla başlattığı bir cinsel ilişkiye girmesi bence bir diğer klişeye varan büyük tuhaflıktı-ancak böyle adlandırabildim! Oldukça muhafazakar bir cevreden gelen ve bu değerlere göre yetişmiş olan Hannah’in, üstüne üstlük Aidan’a körkütük aşıkken, bir de onca büyük badireler atlatmış ve toplu tecavüz kabusunun direğinden dönmüşken böyle birsey yapması okuyucuya çok da inandırıcı gelmiyor. Zaten bir kere tribünlere oynayan yazarların her travmanın ve/veya her sorgulamanın bizi kendi hemcinslerimizin yatağına savurmayacağını, bunun kimseye inandırıcı gelmediğini görmesi gerekiyor galiba. Daha özelde bunu Hannah’a yaptırması, Hannah’nin kişiliği ve hikaye suresinceki gelişiminin çok dışında olmuş, fazlasıyla yavan kalmış. 

Bir de şahsen Simone’un ağzından dini mesajlar almaktan da pek hoşlanmadım. Sanırım Jordan burada biraz “Feministler de inançlı olabilir” mesajını verme kaygısıyla hareket etmiş, ama ı-ıh olmamış. 

Bunların hepsi tabii romana ve kurguya dair şeyler. Ama bana en ilginç gelen nokta bir Amerikalının distopyasinin bizim gerçekliğimize bu kadar yakın olmasını görmek oldu. Tabii renklendirme işleminden, etrafta dolasan kırmızı, mavi ve sari suçlulardan değil kastim; daha çok kadın ve kadının toplumdaki rolü üzerine. Üstüne kürtaj üzerine son siyasi çıkışları da eklersek... Jordan’ın kabusu aslında neredeyse bizim hayatimiz. Geleceğe gitmeye hiç gerek yok! Annemin mesela oturuşumu beğenmediği her seferde bana fırlattığı şahin bakışları hala titreyerek hatırlarım!  

Jordan bir de namus adına islenen cinayetler eklese kitabına tam bir Türkiye gerçeği olacakmış ama şimdilik distopya olarak kalmış... 

PS: Jordan’ın bu romanı eleştirmenlerce Nathaniel Hawthorne’un The Scarlet Letter’inin fütüristik bir yorumlaması olarak değerlendiriliyor. Kurguda ayni zamanda Margaret Atwood’un the Handmaid’s Tale’ine de oldukça atıf varmış. Ben her iki romanı da okumadım ama Margaret Atwood’un Antilop ve Flurya kitabi listemde-hatta okumaya başladım bile!

2 yorum:

beni güney koreye uçur dedi ki...

Bu kitabın ismini daha önce duymuştum, velhasıl okuyamamıştım. Bir ara deli gibi kitap okuma dönemlerimde okumak istemiştim aslında.

koko dedi ki...

BGKU - Kisalttim, kizmazsin umarim :) Ben de bu kitabi deli gibi kitap okuma istegi duydugum bir sirada siparis ettim aslina bakarsan. Meraktan okunabilir aslinda, kotu degil ama yine de benim favorilerim arasina girmeyecek sanirim.